İstenmeyen gebeliğin sonlandırılması
İstenmeyen gebelik her çiftin yaşayabileceği bir durumdur ve kürtaj müdahalesi ile bu sorun çözülür.
Kürtaj nedir?
Kürtaj kadın hastalıkları ve doğum uzmanlarının en sık uyguladığı küçük cerrahi operasyonlardan biridir.
En sık, istenmeyen bir gebeliğin sonlandırılması için uygulanmakla beraber ,düşük oluşması sonrası kanamanın durdurulması ve rahim içinin temizlenmesi için, düzensiz kanamalarda bir yandan kanamanın durdurulması, öte yandan rahim içinden alınan parçaların patolojik incelemesiyle tanı konulması için kullanılır.
Kimler kürtaj olabilir?
İstenmeyen hamilelik için gebelik sonlandırma (rahim tahliyesi) esnasında aranan şartlar şunlardır:
Gebelik 10+0 haftayı aşmamış olmalıdır.
Dikkat: Gebelik haftası hesaplanırken doktor tarafından yapılan ultrasonografi esas alınır. Son adet tarihinden itibaren hesaplanan gebelik haftası çoğu zaman ultrasonografi ile hesaplanan hafta ile uyumluyken, son adet tarihinin yanlış biliniyor olması, gebelik haftası hesaplanırken hamile kalınan tarihin başlangıç noktası olarak alınması (gerçekte hamilelik haftası bu hesaptan iki hafta ileridir) gibi nedenlerle ultrasonografi ölçümleri sizin hesabınızdan daha farklı çıkabilir.
Evli olan kadınlarda eşler de müdahaleye izin ve onay vermelidirler.
18 yaş altı genç kızlarda ebeveyn müdahale için onay vermelidir.
Evli olmayan ve 18 yaş üstü olan kadınların kendi onayları yeterlidir.
Yukarıdaki koşullara uyulduğunda ülkemiz yasalarına göre istenmeyen gebelik sonlandırması işlemi kadınlarımıza tanınmış olan çağdaş bir haktır.
Bunun yanında: Acil kanamalı bir şekilde baş vuran kadınlarda kanama hayati tehlike taşıyorsa kendi onayı dışında bir onay aranmaz.
10 haftayı aşan gebelik durumunda bebeğin ölü olması veya ciddi bir sakatlığı bulunması durumunda ("bebeğin doğduğunda yaşamını derinden etkileyecek sakatlığı bulunması" hekimlerin kurul oluşturarak üç imzayla onayladığı bir durum olmaldır) rahim tahliyesi sınırı 10 haftayı geçebilir.
Kürtaj nasıl yapılır?
Kürtaj olmaya karar verdikten sonra kliniğimizde yaptığımız değerlendirme ve ultrasonografi sonrasında işlem ya aynı gün yada kararlaştırılan bir günde yapılır.
Anestezi doktoru tarafından verilen genel anestezi sonrasında (burada uygulanan genel anestezi hafif bir anestezidir ve büyük ameliyatlar için uygulanan anesteziye göre daha çok derin uyku şeklinde de tarif edilebilir) işlem vakum yöntemiyle yapılır ve ortalama 5 dakika sürer.
Randevu alınması:
İstenmeyen gebelik sorununuz için değerlendirme öncesi randevu almanız gerekmektedir. Bu randevuda muayene yapılacak ve size işlemle ilgili ayrıntılı bilgiler verilerek aklınızdaki tüm sorulara yanıt verilecektir.
Muayene ve bilgilendirme:
Muayenehanemizde yapılan ultrasonografi değerlendirmesi ile gebelik haftanız teyid edildikten sonra işlemle ilgili ayrıntılı bilgi verilecek ve işlem için randevu zamanı kararlaştırılacaktır.
Müdahale masası adı verilen jinekolojik masada siz uyuduktan sonra spekulum adı verilen bir alet vajinaya yerleştirilir ve vajina ve rahim ağzının dezenfeksiyonunu takiben rahim ağzından rahim içine gebelik haftasına göre değişen çapta Karman kanülü adı verilen tek kullanımlık plastik bir boru yerleştirilir. Karman kanülü adı verilen bu borunun arkasına iliştirilen vakum aleti yardımıyla gebelik kesesi boşaltılır. Bu işlem gebelik haftasına göre 3-7 dakika sürer. Bundan sonraki gebeliklerinizin olumsuz etkilenmemesi için vakum yöntemi kullanılmaktadır.
İşlem için tercih ettiğimiz anestezi şekli anestezi uzmanı tarafından damardan sadece sedasyon ilacı verilmesi şeklinde olduğundan işlem bittikten sonra dakikalar içerisinde bilinciniz tekrar yerine gelir.
Uyanmadan hemen önce verilen ağrı kesiciler uyandıktan sonra da az ağrı duymanıza yardımcı olur.
Kendinize geldikten sonra su içebilir hafif bir şeyler yiyebilirsiniz. Bir kaç saatlik bekleme süresinin sonunda evinize dönmek için taburculuk işlemleriniz yapılır.
Kan uyuşmazlığınız varsa (sizin kan grubunuzun Rh(-), eşinizin kan grubunun Rh(+) olduğu durumlar) "uyuşmazlık "iğnesi" adı verilen iğne de bu aşamada veya siz uyanmadan önce uygulanır. Bu iğne işlemden sonra en geç 72 saat içinde uygulanmalıdır. Amacı bundan sonraki gebeliklerinizin kan uyuşmazlığından etkilenmesinin engellenmesidir.
Evde Nelere Dikkat Etmelisiniz?
Taburcu olduktan sonra günlük işlerinizi yapabilirsiniz ancak ilk 12 saat araba kullanmamalı ve dikkat gerektiren işlerden sakınmalısınız.
Şiddetli ağrılar genellikle söz konusu olmamakla birlikte herhangi bir ağrı kesiciyi rahatlıkla kullanabilirsiniz.
Bir hafta - 10 gün sonraki kontrol muayenesine kadar ilişki, ağır egzersiz ve deniz, havuz ve küvet şeklinde banyodan uzak durmalısınız.
İşlem sonrası nasıldır?
İşleminiz bittikten sonra kısa sürede uyanırsınız ve yatağınıza geri götürülürsünüz. Tamamen kendinize dönmeniz yaklaşık 1 saat alır ve bu süre sonunda bir şeyler yiyebilir ve su içebilirsiniz. Klinikte belli bir süre gözlem altında tutulduktan sonra evinize geri dönebilirsiniz. Çok aşırı zihinsel ve fiziksel aktivite gerektirmeyen işlerinize normal koşullarda 4-6 saat sonra dönmeniz mümkündür.
İşlem sonrası neler olur?
Hemen sonrasında odanızda uyandığınızda henüz anestezi etkisindeyken biraz ağrı hissedebilirsiniz. Ağrı kesicinin etki etmeye başlamasıyla bu ağrı kaybolur. Gerekirse ekstra ağrı kesici yapılabilir.
Hastalarımızın hemen uyanma esnasında idrara çıkma ihtiyacı ve "altta bir dolgunluk" hissettiklerini sık gözlemlemekteyiz. Vajinaya yerleştirilmiş spekulumun çıkarıldıktan sonra da oradaymış gibi hissedilmesinden kaynaklanan geçici bir durumdur.
3 hafta boyunca kanama olması normal kabul edilir. Bazı kadınlarda ise hiç kanama olmaz, bazılarında ise zaman zaman olur, durur, tekrar başlar.
3-5. günler arasında kasılma şeklinde ağrıyla kanama olması sıktır.
Zaman zaman oluşan kanamalar gerçek adet kanaması değildir. İlk adet kanaması 5-6 hafta sonunda gerçekleşir.
İşlemden bir hafta sonraki kontrol muayenesinde ultrasonografi değerlendirmesi yapılır ve size doğum kontrol yöntemleri hakkında bilgi verilir.
Aksi belirtilmediği sürece kontrol muayenesinden sonra egzersiz, cinsel ilişki (gebelikten korunarak) ve deniz,havuz,küvet ile banyo serbesttir.
Diğer noktalar:
İşlem sonrası 3. haftada yumurtlama oluşur ve henüz adet görmeden bile yeniden gebelik oluşması mümkündür. Yeniden bir istenmeyen hamilelik sorunuyla karşılaşmamak için cinsel ilişki esnasında tercihen prezervatif ile korunmanız önemlidir. Diğer yöntemler için size kontrol muayenesinde bilgi verilmiş olacaktır.
Arzu edilen bir gebelik söz konusu olup düşükle sonuçlanmış ve arkasında işlem yapılmışsa sonrası için yeniden hamilelik planınızı doktorunuza danışarsak yapmalısınız.
Sık sorulan sorular:
İstenmeyen gebelik sonlandırması için başka yöntemler var mıdır?
İstenmeyen bir hamileliğin sonlandırılması için ülkemizde uygulanan tek yöntem kürtajdır. Bazı kadınlar adet gecikmesi nedeniyle "söktürücü iğne" olarak tabir edilen uygulamalara baş vurmaktadır. "Söktürücü iğne" var olan bir gebeliğin düşmesini asla sağlayamaz. Yalnızca başka nedenlere bağlı adet gecikmesinde kanamayı sağlayabilir.
Gebelik aldırdığım sonradan anlaşılır mı?
Kürtajın üzerinden belli bir süre geçtikten sonra yapılan jinekolojik muayene ve ultrasonografilerde kürtaj olduğunuzun anlaşılması mümkün değildir.
Bazı durumlarda işlem öncesinde gebeliğin büyümesi bekleniyor. Neden?
Ultrasonografide gebelik kesesi görülmeden ve belli bir büyüklüğe ulaşmadan kürtaj yapılamaz. Özellikle 5.5 haftadan önce başvurduğunuzda sizden gebeliğin biraz daha büyümesi için beklemeniz istenebilir. Bunun en temel nedeni rahim ağzının gebe olunmayan dönemlerde oldukça sert bir yapı olması ve ilerleyen gebelik günleriyle birlikte yumuşamaya başlamasıdır. Sert bir rahim ağzı işlemin uygulanması için metal aletlerin kullanılmasını gerektirecek, bu da riskinizi artıracaktır. Dahası çok erken uygulanan müdahalelerde gebeliğin devam etme riski ve böylece yeniden kürtaj olma riski gündeme gelecektir.
Gebelik sonlandırma işleminin size yansıyan ücreti Kadın hastalıkları ve doğum uzmanının ve eğer (çoğu durumda yapıldığı gibi) hastanede uygulanacaksa hastanenin ve bizim tercih ettiğimiz gibi genel anestezi ile yapılacaksa Anestezi uzmanının ücretinin toplamından ibarettir. Bu ücrete bir hafta sonraki kontrol muayenesi dahildir.
Her hastanenin ve o hastaneye bağlı Anestezi uzmanının ve her Kadın hastalıkları ve doğum uzmanının uyguladığı ücret farklı olduğundan tercih ettiğiniz hastane, doktor ve hatta yaşadığınız şehir bile fiyatı etkiler.
Doktorunuz aynı olmasına rağmen ondan işlemi daha farklı bir hastanede yapmasını talep ettiğinizde bile size verilen fiyat değişebilir. Fiyatın daha düşük olması işlemin daha kalitesiz yapıldığına işaret etmeyeceği gibi, daha yüksek bir fiyat tıbbi koşulları daha üstün bir sağlık kurumu olduğu anlamına gelmez. Bunun yanında her serbest çalışan doktorun alışkın olduğu bir hastane vardır ve tam gün hastanede çalışan doktorlar işlemi kendi hastanelerinde uygulamayı çoğu durumda tercih ederler.
Özellikle büyük şehirlerde işlem ücreti hakkında bilgi alırken bir kurumdan diğerine farkın 5 kata kadar değiştiğine şahit olmanız mümkündür. Bu, sadece bu işlem için değil doktor muayeneleri ve diğer ameliyatlar için de aşina olduğumuz bir durumdur.
Kadın hastalıkları ve doğum uzmanlarının ve hastanelerin bir kısmı isteğe bağlı kürtaj uygulaması yapmazlar.
İşlem sonrasında işime ne kadar sonra dönebilirim?
Kürtaj sonrası 3-5 gün istirahat esastır. Ancak yoğun iş temponuza geri döneminiz zorunluysa kendinizi bedensel olarak aşırı zorlamamak koşuluyla aynı veya ertesi gün çalışmaya kaldığınız yerden devam edebilirsiniz.
İşlemden sonra ilk adetimi ne zaman göreceğim?
Sonraki ilk 3 haftada (özellikle 3.-5. günler arasında) görülen kanamalar adet kanaması değildir. İlk adet kanaması ortalama olarak uygulama tarihinden sonraki 5. haftada görülür.
İşlemin riskleri nelerdir ve yeniden hamile kalmamı engeller mi?
"İlk hamilelikte uygulanan kürtaj sonrası hamile kalınmaz!" hurafesi kulaklarımızda yer etmiş ve bu da işlemi çok riskli bir olay olarak görmemize neden olmuştur.
Günümüzde Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı tarafından usulüne uygun teknikle ve uygun koşullarda uygulanan kürtaj, riskleri az olan bir müdahale olarak kabul edilir ve bir kürtaj sonrası oluşan hamileliklerin olumsuz etkilenmesi beklenmez. İşlem sayısı arttıkça ve özellikle de üç kürtajdan sonra hem hamile kalabilirlik hem de hamileliğin seyri olumsuz etkilenebilir.
İşleme bağlı oluşabilen sorunlar nelerdir?
Her cerrahi işlem, ister küçük, ister büyük bir işlem olsun bazı risk ve normal dışı durumları beraberinde getirir ve %100 güvenli bir cerrahi prosedür yoktur. Ancak alınan bazı önlemlerle kürtaj işleminin de güvenli bir hale getirilmesi mümkündür.
Yasal sınırlar içerisinde yani 10. gebelik haftasına kadar uygulanan vakum kürtaj işlemi esnasında ve sonrasında ciddi risklerin ortaya çıkması beklenen bir durum değildir ve Kadın hastalıkları ve doğum uzmanının tecrübesiyle yakından ilgilidir.
Aşağıda okuyacağınız riskler günümüz uygulamalarında oldukça ender görülen olgular haline gelmiştir.
Yine de öğrenmeniz açısından işlem esnası ve sonrasında oluşabilecek normal dışı durumlar şu şekilde özetlenebilir:
Lokal anesteziyle (not: genel anestezi işlem esnasında bizim daha çok tercih ettiğimiz anestezi şeklidir) yapılan uygulamalarda işlem esnasında en sık rastlanan sorunlar lokal anestezik maddeye aşırı duyarlılık ve bayılma hissidir (rahimin sabitlenmesi amacıyla takılan alete bağlı ortaya çıkar). Bu, geçici ve selim tabiyatlı bir durumdur. Yaklaşık %1 oranında görülür.
İşlem bittikten hemen sonra ve hem lokal anestezi ve hem de genel anestezi uygulandığında görülebilen sorunlardan bulantı ve kusmadır. Bu durum da yaklaşık %1 oranında gözlenir ve ilaçlara hızlı yanıt alınır.
Bazen rahim ağzı plastik vakum kanülünün geçmesine izin vermeyecek şekilde sert olabilir ve işlem yarıda bırakılabilir (görülme oranı: yaklaşık 700'de 1). Rahim ağzının yapısal özellikleriyle ilgilidir ve genellikle gebeliğin erken döneminde uygulanan kürtajlarda ortaya çıkar. Tahliye genellikle bir hafta sonrasına ertelenir.
Çok ufak gebelik haftalarında uygulandığında (5.5 haftadan daha ufak) rahim tahliyesi işlemi başarısız olabilir. Tahliye bir hafta sonrasına ertelenir. Tecrübeli bir Kadın-Doğum uzmanı erken bir gebeliği tahliye etme girişiminde bulunmak yerine belli bir süre bekledikten sonra tahliye etmeyi önerir.
Özellikle büyük gebelik haftalarında yapılan veya uzun süren bir işlem esnasında aşırı kanama olabilir. Yasal sınırlar içinde yapılan uygulamalarda oluşan kanamalar hayati tehlike yaratmaz.
Çok ender durumlarda ve çoğunlukla yasal sınırı aşan (10. gebelik haftası sonrası uygulanan) uygulamalarda işlem esnasında rahim delinebilir. Rahim delinmesi olgularının büyük çoğunluğu sorun yaratmamasına karşın özellikle büyük aletler ve özellikle de metal aletlerin kullanıldığı işlemlerde oluşan delinmelerde acil şartlarda rahim ameliyatı gerekebilir.
Özellikle çok erken gebelik haftalarında uygulanan işlem esnasında işlemden bir kaç saat sonra görülen nadir bir sorun da rahim içinde kan birikmesidir (görülme oranı 500'de 1). Hayati bir tehlike yaratmayan bir durumdur ve rahimin içindeki kan boşaltılarak tedavisi sağlanır.
İşlem sonrası enfeksiyon oluşacaksa bu genellikle işlemden 3-7 gün sonra ortaya çıkar ve kendini ağrı, akıntı, aşırı kanama şeklinde belli eder.
Rahim içinde ender durumlarda ve genellikle büyük gebelik haftalarında yapılan işlemlerde "parça kalması" durumunda ilk iki haftada adet esnasındaki kanamadan çok daha fazla kanama görülür ve bu kanama pıhtı şeklinde ve koyu renklidir. Kanamanın ağrılı olması kural değildir. Bazen parça düştüğü gözlenebilir. Bazı durumlarda içerideki bu parçaların daha kısa süren bir müdahale ile temizlenmesi gerekebilir.
Uygulamalardan sonra ileri dönemlerde ender görülen sorunlardan biri de rahim ağzında tıkanıklık oluşmasıdır (rahim içi değil!). Bu durum da kendini kürtaj işleminin üzerinden 5-6 hafta geçmesine rağmen adet kanaması olacakmış gibi ağrı oluşması ancak bir türlü adet kanamasının olmaması ve ilaç tedavisiyle de kanama oluşturulamaması şeklinde gösterir. Tedavisi oldukça basittir ve yapışıklığın ufak bir işlemle açılmasından ibarettir. Üreme sağlına olumsuz bir etkisi yoktur.
Geç dönemde görülen en önemli, ancak vakum kürtajlarda çok ender oluşan bir sorun, işlem esnasında rahim iç tabakasının aşırı hasar görmesi sonucunda oluşan yapışıklıklardır (Asherman sendromu). İşlemin üzerinden 5-6 hafta geçmesine rağmen adet görme belirtileri yoktur ve söktürücü ilaç tedavisiyle de kanama oluşturulamaz. Rahim ağzı kanalının tıkanıklığından şüphelenilerek yapılan rahim ağzını açma işlemleri de kanamayı başlatmaz. Usulüne uygun yasal sınırlar içinde yapılan tahliyelerde ve özellikle de vakumla yapılan işlemlerde ender olarak gözlenir. Tedavide histeroskopi adı verilen işlemle rahim içine kamera ile girilerek yapışıklık bulunur ve ortadan kaldırılır.
İşlem sonrası tehlike işaretleri nelerdir?
İşlemden belli bir süre sonra (genellikle bir hafta sonra) kontrole çağırılacaksınız. Bu kontrol gebeliğin tümüyle sonlandırıldığından, enfeksiyon oluşmadığından, işlem esnasında spiral takılmışsa spiralin uygun konumda olduğunun belirlenmesi açısından son derece önemlidir. Bu kontrol ihmal edilmemelidir.
Eğer kanama, parça düşürme, aşırı ağrı, ateş gibi durumlar ortaya çıkarsa kontrol günü beklenmemeli ve hemen doktorla irtibata geçilmelidir.
Aşırı kanama:
Özellikle işlem sonrası 2. günden 20. güne kadar adet kanamasında alışkın olduğunuz miktarları geçmeyen kanamalar tamamen normaldir ve bu kanama adet kanaması değil, rahim içi temizlenme kanamasıdır.. Hiç kanama olmaması da mümkündür ve normaldir. Ancak üç haftayı aşan kanamalarda ya da aşırı ve özellikle de ağrılı kanamalar doktora müracaat etmeyi gerektirir. Bu durumda parça kalması ya da enfeksiyon söz konusu olabilir ve usulüne uygun tedaviyle durum ortadan kalkar.
Enfeksiyon:
Steril şartlarda usulüne uygun ve yasal tahliye sınırları içerisinde yapılan bir işlemde genellikle enfeksiyon gelişmez. Ancak genital sistemlerinde patojen bakterileri yüksek oranda barındıran kadınlarda özellikle 5. günden sonra ciddi enfeksiyonlar oluşabilir. Bu durum kendini ağrı ve kanama şeklinde belli eder. Bu durumda hekime başvurduğunuzda antibiyotik tedavisine geçilir.
"Parça Kalması":
Usulüne uygun ve yasal tahliye sınırları içerisinde yapılan rahim tahliyesi uygulamalarında yaklaşık olarak %2 hastada rahim içinde parça kalır. Parça kalması çoğunlukla ilk iki haftada aşırı kanama, ya da üçüncü haftadan sonra devam eden kanama şeklinde belirti verir. Bazı durumlarda özellikle de büyük gebelik haftalarında uygulanan tahliye işleminde vajinadan kanamayla birlikte büyük parçalar düştüğü gözlemlenebilir. Doktora baş vurulması gereken bir durumdur ve ikinci bir operasyon gerektirebilir. Uygulanan ikinci operasyon ilk işlemin kendisinden çok daha kısa sürer ve kanama hemen durur. Parça kaldığından şüphelenilen bazı durumlarda ikinci müdahale yerine rahim kasılmasını artırıcı ilaçlar ve antibiyotiklerle tedavi tercih edilebilir.
İşleme rağmen gebeliğin devam etmesi:
Genellikle 6. ve özellikle de 5. gebelik haftasından önceki kürtaj uygulamalarında yaklaşık %1 oranında rastlanır. İşlem başarısız olmuştur ve gebelik aynı tahliye öncesi olduğu gibi devam etmektedir. Bu durum gebelik kesesinin henüz çok ufak olduğu durumlarda plastik vakum kanülünün gebelik kesesine temas edememesi sonucu meydana gelir. Belli bir süre sonunda (genellikle 1 hafta sonra) tekrar rahim tahliyesi gerekir.
Bu durumu engellemek için doktorların bir kısmı tahliye için en az 5 gebelik haftasının dolmasını beklerler. İşlemin hemen sonrasında hasta uyanmadan ultrasonografi ile rahim içinin kontrol edilmesi hemen hemen rutin uygulanır hale gelmiştir.
Operatör Doktor Sezai ERTÜRK Kişisel Websitesi
2024 © Tüm Hakları Saklıdır.